Yazar: | Ahmet Cevdet Paşa |
---|---|
İncele: |
Tükendi
Gelince Haber VerEmeviler devri, Dört Büyük Halife’nin hilafetinden sonra başlayıp, İslâm tarihinin önemli hadiselerinin yaşandığı mühim bir zaman dilimini içine alır. Bir asra yaklaşan bu devirde, Müslümanlar İslâm sancağını doğuda Çin hududundan batıda İspanya içlerine kadar geniş bir coğrafyada dalgalandırarak dünyaya İslâmiyet’i ve ondan beslenen medeniyeti en iyi şekilde anlatmaya ve tanıtmaya çalıştılar.
Emeviler, İslâm tarihinin ilk hanedan-devleti olarak kabul edilir. Emevî halifelerinin ilki olan Hazret-i Muaviye (r.a.), Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) vahiy kâtipliğini yapmış ve iltifatına mazhar olmuş bir zattı. Onun hilafetiyle beraber İslâm tarihinde yeni bir devir başlamış oldu. Devletin merkezi, Osmanlıların hürmeten Şam-ı Şerif dedikleri Şam şehriydi. Bu devirde Emevi donanması Akdeniz’e yelken açarak nice adaları fethetti. Anadolu’da Erzurum’a kadar ulaşan İslam orduları İstanbul’u birkaç defa kuşattı.
Türkistan içlerindeki fütuhat hareketleriyle Türklerin İslâm’la şereflenmelerine zemin hazırladı. İslâm’ın mührü İspanya’da ve Fransa’da Avrupa’nın kalbine vuruldu. Öte yandan Emevi mimarîsinin şaheserlerinden kabul edilen ve camilerin en ihtişamlı ilk numunesini teşkil eden Şam Emeviyye Camii, bu devirde inşa edildi. Mescid-i Nebevî genişletilip Kâbe-i Muazzama’nın kapısı ve oluğu ilk defa altınla kaplatıldı. Mescid-i Aksa ve Kubbetü’s-Sahre de Emeviler devrindeki mimari planıyla günümüze ulaştı. İşte Emeviler gibi anlatması fevkalade zor bir devri, Osmanlı’nın son devrindeki müstesna simalarından Ahmed Cevdet Paşa’nın Kısas-ı Enbiyâ ve Tevârih-i Hulefa isimli eserinden kısaltarak ve sadeleştirerek okuyucularımızın istifadesine sunuyoruz.