sadsad x
asdasd
Stokta Yok

Yedikıta Dergisi (Ekim) - S.158

Marka: Yedikıta Dergisi
Yazar: Kollektif
Kitabı İnceleyin
Kargo Hafta içi saat 12:00'a kadar verilen siparişler gün içerisinde, 12:00'dan sonraki siparişler ise 24 saat içerisinde kargoya verilecektir.Kargoya verildikten hemen sonra size siparişinizin durumunu bildiren bir e-posta ulaşacaktır.
17,00 TL
Paylaş:
Kampanya

{{CMP.TITLE}}

{{CMP.DESCRIPTION}}

  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • Yorumlar (0)
  • Tavsiye Et
  • Resimler
  • Hızlı Mesaj
  • Öneri Kutusu
  • Fetih kelimesi lügatte, “açmak, yol göstermek” manalarına gelir. Hiçbir derinliği olmadan, “bir yeri ele geçirme” anlamında kullanılması ise lügat manasını bile karşılamaz. Hâlbuki bu kelime çok özeldir ve toprak ele geçirme, istila, işgal gibi fiillerden tamamen farklıdır.

    Bir yeri fethetmek demek, oradaki insanların kalbini, gönlünü İslâm’a açmak, İslâm ile onlar arasındaki engelleri ve üzerlerindeki zulmü ortadan kaldırmak, o beldede adaleti hâkim kılmak demektir. Tarihimizde nice fetihler vardır, insanları derebeylerin tasallutundan kurtarıp hayatı daha yaşanabilir kılan... İşte böyle fetihler, kalıcı ve devamlı olabilirdi ki dünya sathına baktığımız zaman bu gerçekliği doğrulayan çok sayıda delil görebiliriz.

    Tarih boyunca fetihler, gaza ile oldu, gazanın da bir usulü, adabı vardı. Gazzîzâde Abdüllatif Efendi, bir belde fethedilince orada evvela ezan-ı Muhammedî okunduğunu, sonra cami tahsis edilip dinî hükümlerin icrası için bir kadı tayin edildiğini, sonra dünya işlerine başlandığını nakleder. Ve sözü şöyle bağlar: “Bundan malum olur ki ülke kavgası dahi din içinmiş…” Konunun devamını ve gazanın adabını, Yazıhane bölümümüzden okuyabilirsiniz.

    İznik, Anadolu’da İslâm’la şereflenen ilk beldelerden olması cihetiyle bir “fetih” sonrasında nelerin yaşandığını, halka nasıl davranıldığını, ne tür imar faaliyetlerinin yürütüldüğünü çok iyi anlatan bir misal. Osmanlılar için “ilk”lerin şehri vasfını da taşıyor.

    Bir bakış açısıyla İznik; ilmiyle, kültürüyle, mimarisiyle Selçuklu mirasının Osmanlı’ya devredildiği yerdir. Başka bir benzetmeyle İznik, Kostantıniyye’nin fethine açılan kapıdır. Dahası, bu ay kapağımıza taşıdığımız İznik, o ilk asırların şaheserlerini muhafaza edebilmiş, görülesi bir tarihî şehirdir.

    İstifadeli okumalar dileriz. Gelecek sayımızda buluşmak üzere...

     

    Konu Başlıkları: İlklerin Şehri İznik/Arif Ziya Ardıç; Fethinden Sonra İznik’te Neler Oldu?/Doç. Dr. Yahya Başkan; Sultanın Akla Hayale Gelmez Tedbiri; Şekerhâne Mahallesi/Barbaros Doğan; Osmanlı’da Renkli Baskının Öncüsü Çinkograf Mehmed Rifat Bey/Recep Kankal; Kasaba’daki Mütevazı İhtişam Mahmud Bey Camii/Tunahan Kanıcı; Yazı Sanatının Elsiz ve Ayaksız Ustaları/Ahmet Sarbay; 1000 Yıllık Hanedan Şirvanşahlar/Doç. Dr. Bayram Arif Köse; Kabuğun Ardındaki Tat: Ceviz/Emre Boyacı; Orta Şekerli Tarih/Ahmet Sarbay; Sultan Dördüncü Murad Han/Ahmed Pak…
Bunu Alan Bunu Almış
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.